An’ da kalın…

Uzun zamandır bir şeyler yazayım istiyorum. Kısa veya uzun fark etmeksizin yazmak istiyordum.

Neden ve nasıl diye düşünmeden sadece yazmak. Zihnimi boşaltmak için yazmak.

Ara ara aklıma gelen ve aklımda kalan bir kelime: “an ’da kalmak”

Yine bir dost sohbetinde arkadaşım: “bir daha hiçbir zaman bugünkü kadar genç olmayacaksın” dedi…

Haklıydı aslında.

Zaman akıp giderken bizim için en önemlisi doğru insanlarla birlikte olmak, kaliteli vakit geçirebilmek.

Bence en önemlisi an ‘da kalmak,  anı yaşayabilmek.

Neden mi?

Hayat akıp giderken bize hatıraları bırakıyor yani anlar.

Anlar: iyi, kötü, üzgün, neşeli, kızgın, çılgın…

Anlar işte.

Hala gidilecek çok yer, edilecek çok sohbet, içilecek çok içki, tadılacak yeni yemekler belki de tanıyacak yeni insanlar var.

An’ da kalmak aslında dünyanın her döneminde farklı kişiler tarafından farklı şekillerde dile gelmiş bir an teorisi, felsefesi ya da yaşam biçimi…

Şair Theocritus, MÖ 3. yüzyılda ” Yaşam varsa, umut da vardır; sadece ölülerin umudu bulunmaz. ” diye yazmıştır.

Jules Verne, “Dünya’nın Merkezine Yolculuk” isimli eserinde “Yaşamın olduğu yerde umut da vardır.” diye yazmıştır.

Amerikalı yazar Denis Waitley de sözü aynı şekilde kullandı.

Birçoğumuzun son dönem izlediği (The Theory of Everything)  filmi ile tekrar gündeme gelen, belki de dünyanın en zeki adamlarından biri Stephen Hawking ile tekrar gündeme gelmiştir.

Stephen Hawking, Einstein’dan bu yana dünyaya gelen en parlak teorik fizikçi olarak kabul edilmektedir.

hesrsey-ic

Kendisi On iki onur derecesi almıştır. 1982’de CBE ile ödüllendirilmiş, bundan başka birçok madalya ve ödül almıştır. Royal Society’nin  ve National Academy of Sciences (Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi) üyesidir.

14 Haziran 2006’da Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde katıldığı seminerde, bir trafik kazası sonucunda felç olan Bun Tsai, Dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking’e kişilerin ötenazi ile kendi yaşamlarına son vermelerinin etik olup olmamasıyla ilgili bir soru yöneltti.

Kendisi de ötenazinin yasallaştırılması için çalışmalar yürüten Tsai’ye, Hawking içerisinde ikonik hale gelmiş bir söz ile yanıt verdi:

“Bir kurbanın, eğer ki istiyorsa, kendi yaşamına son verme hakkı olmalıdır. Ancak bence bu büyük bir hatadır. Yaşam ne kadar kötü gözükürse gözüksün, her zaman yapabileceğiniz bir şeyler vardır. Mutlaka başarabileceğiniz bir şeyler vardır. Yaşam olduğu sürece, umut vardır.”

stephen-hawking-017_1461654232_725x725-600x337.jpg

“Yaşam olduğu sürece, umut vardır.”

870f1c74fda02e3f1774986eba39d98c

Evet, gerçekten beni etkileyen bir söz oldu.

O yüzden hemen enseyi karartmayın.

Bazen sıkılırsınız, üzülebilirsiniz ama asla umutsuzluğa kapılmayın.

Yaşadığınız hayat için de şükretmeyi unutmayın.

Her zaman daha iyisi olabileceği gibi, hayat size daha kötü tecrübeler de sunabilir.

Bizim için en önemlisi bulutların arasından güneşi görebilmek…

Çünkü bazen; siz görmeseniz de güneş her zaman yerinde ve  parıldamaya devam ediyor.

Sevgiyle kalın.

An’ da kalın.

İgal